28 Aralık 2010 Salı

Kod Adı :Hayvan

Hayvan yıllar önce küçük bir kasabada dünyaya gelmiştir. Bu kasabadan daha çocukken ayrılıp şirin bir ilçede öğrenim hayatına başlayıp, yüksek öğrenimi için Karasi Beyliğine göç etmiştir. Burada bulunduğu 5 yıl içerisinde onun ne tür bir hayvan olduğu çözülememiştir. Biyoloji bölüm başkanlığı bu bizi aşar diyerek salmıştır onu şehre. Beyliğe kendisi gibi öğrenim görmeye gelen üç-beş kişi toplanmıştır etrafına. Sürekli merak içinde elinde not defterleri ile incelemeye koyulup ne türden bir yaratık olduğunu araştırmaya koyulmuşlar. Fakat hiç bir hareketi tutarlı olmadığı için onu kategorize etmenin mümkün olmayacağını anlamışlar ve ona genel olarak "Hayvan" demeyi uygun görmüşlerdir. Hayvan bütün olanları gülerek izlerken. Bu talihsiz öğrencilerden bir kaçı bu Hayvan'ı yaşayarak öğrenmeliyiz düşüncesine kapılıp takılmışlardır hayvanın peşine. Hayvan bu durur mu göstermiş bütün numaralarını. İzleyenlerin şaşkınlığı arttıkça Hayvanla yaşamanın ne kadar eğlenceli olabileceğini düşünmüş garip öğrenciler. Daha sonra Hayvan kendini gösterdikçe ondan kaçanlar olur diye saklanmış. Ama bu öğrencilere haksızlıktı neden böyle yapıyordu. Tabi ki hayvan yine anlaşılmaz çözümlenemez bir durum içindeydi. Ama onu gören o üç - beş öğrenci hiç bırakmadı peşini hayvanın çünkü hayvan  gösterdi onlara kalbini yerlerini görenler ağlamaklı bağlandılar ona. Hayvanda bağlandı tabi. Hayvan aslında onlara çok değer verirdi ama göstermezdi. Görenlerde olur du tabi.Görenlere  daha çok gösterebilmek için çaba sarf etti durdu karasi beyliğinde hayvan.

Hayvan durmaya niyetli değildi. Daha büyük şehirlerde kalabalığa karışıp gitmeliydi. Çıktı En büyük şehre burada kendince bir iş buldu çalıştı.Hayvanca çalışıyordu. Benzetme yapmak olmaz tabi. Hayvan takmıştı peşine yüksek tahsil sırasında onu sevenleri. Çalışıyordu bunu da gösterdi onlara. Eksilecek korkusu vardı ama arada ziyaretler ve sürekli telgraflaşmalar onun bağını iyice artırıyordu. Hayvan aşık oluyor bunun için onlarla içiyordu. Hayret vericiydi nasıl olabilir di. Ama olmuştu. Erkan Oğur dinletmekten çevresidekilerden küfürler yedi aylarca. Hayvan vatani görevi için Serhad şehrine vardı. Bir husumet çıkmadan. Görevini layıkıyla yerine getirdi ve tekrar büyük şehirde çalışmaya koyuldu. Büyük şehirde büyük insanların sevgisini kazandı hayvan. Ama sıkılmıştı artık hayvan çalışmaktan. Miskinlik vardı hamurunda belli ki, pes etmek yoktu ama sıvışmak vardı. Büyük şehrin büyük insanları da bırakmadı peşini. Eskiler yeniler derken sevenleri artıyordu hayvanın. Hayvan son derece memnun hepsine yetecek sevgiyle yoluna devam etmek istiyordu. Onları incitmeden basamakları çıkması gerekiyordu hayvanın. Ne yapacaktı hayvan bilmiyordu. Miskinliğe vurdu hayvan bıraktı herşeyi akışına. Yaşıyordu bir öyle bir böyle. Herkes güldü de şu hayvana bir tek hayat gülmedi.

5 yorum:

Müge dedi ki...

sevdim ben bu hayvanı :)

Ozan Kayra dedi ki...

bir şey söyleyeceğim:

MİMLEDİİİİMMM!!!! =))

miskin dedi ki...

@müge: Hayvan sevilir tabi :)

@ Ozan Kayra: Ne ara yaaa

Karōshi dedi ki...

Bence yazdıgın en güzel yazı bu oldu şimdiye dek dicem diğerlerine yazık olacak.. ama bence gerçekten çok güzel olmuş miskin.. hayvan seniii.) biz de hayvanız merak etme:)

miskin dedi ki...

ne demek efenim o hayvanlık bana ait :) güzel olmuş o zaman :) sende güzelsin o zaman o senin güzelliğin :)