1 Haziran 2014 Pazar

Kederli tavuk


   
 Karşı komşumuz imam efendinin tavuğunun hazin hikayesine hoşgeldiniz sevgili rengarek mandallar ile
süslenmiş komşu balkondaki teyzeler.

        Sakin bir gün geçerken balkonda oturmuş sokağı seyredip çay içerken tüm mahalle olarak yükselen acayip seslere dikkat kesildik birden. Sesler imam efendinin tavuğundan başkasına ait değildi. Onu ve arkadaşları tüm mahalle sahip çıkar, sever, okşar. Sokağın maskotu onlardır bir yerde. Çığlık atan bu sevgili maskotumuzun peşinde onu yemek isteyen bir köpek olduğu içindi bunca yaygara. Tanımadığımız bir köpekti kahverengi orta boylu renkli gözleri büyüleyici şekildeydi.

      Maskotumuzu köşeye sıkıştırıp onu ağzına alıp kaçmayı planlıyordu şüphesiz. İlk adımı başarmıştı kahverengi tavuğu ağzına aldığında tüm balkon halkları sokağa dökülüp kahverengiyi kovalayıp maskotu kurtarmaya seferber oldu. Sokağın bu dayanışması karşısın şaşkına dönen kahverengi maskotu bırakıp kendi canını kurtardığına şükrediyor olmalıydı. Zira kaçması bunu açıklayabiliyordu.

       Bütün bu olaylar ile mahalle ayağa kalkmışken imam efendi o güzel uykusundan maceranın sonunda ancak uyanabilmiş olayları anlamaya çalışırken korkmuş olan tavuğu kuçaklayıp evin yolunu tutmuştu ve insanların neden tavuğun peşinde olduğunu asla anlayamadı. Onun için tavuk yumurtalayan ve zamını gelince kesilip sofraları şendilerecek kendi bahçesinde kümesi olan bir hayvandı sadece.