23 Aralık 2010 Perşembe

Sessizce Zirveye...

Elimde bir fotoğraf makinesi dolanır dururum. O dağ senin bu bağ benim, o yol senin bu yol devletin, ücretli geçiş için sıraya girerim. Önümde onlarca araç peki benim ne işim var bu araçta derim. Hemen bırakır kaçarım. Elimde makine çekerim rezilliği sanki ben rezil değilmişim gibi. 
Maratona katılır koşanları çekerim bende koşarım onlarla. Baktım olmaz herkesi geçer önden bir fotoğraf çekerim kalabalık bana doğru koşarken. Güzel kare olur belki ama sonuç kazanan, ikinci ve üçüncü madalyalarını alır. Ben yine onları çekerim. Onlar şampanya patlatır ben flash patlarım ardı ardına. 

Hiç kimse de demez ki sen onların önünde koştun durdun yazık ettin kendine al bu da sana bizden hediye diye. Yok hediyesinde değilim olayın Kadir kıymet bilmez bu insanlar anlatmak istediğim o. 


Yine bir gün çıkmışım ulaşılmaz denilen o zirveye ve kurmuşum kampımı sıcak çayımı içerken bir kaç nokta beliriyor. Belli ki dağcılar tırmanıyorlar. İki günün ardından bir kanca geldi çadırım üstüne yardı geçti çadırımı sonrasında kayaya takıldı. Sessizce bekleyişe koyuldum. Uzun süren saatlerin sonunda biri çıktı. Beni ve çadırımı fark etmedi galiba sevinç çığlıkları atarak " kazandım " diye bağırıyordu. Bir tırmanma yarışı olmalıydı ne kazandı acaba merak ettim sokuldum yanına tebrik ettim. Sarıldı bana zıplayarak kutluyorduk. Neyi kutladığımızı bilmeden zıpladım bende. Çayım da döküldü, elimden hiç bırakmam şu bardağı ah ne büyük keyifti. Döktü hepsini budala. Sonrasında fark etti galiba beni. Şaşırdı sen de kimsin ne işin var burada gibi gereksiz sorular ve sıkıcı tek kelimelik cevaplar. Tırmanış sona erdi grup tamamlandı ve kazanan o budala idi. Ben sadece onun fotoğrafını çektim. Sıra inişe geldi çadırımı mahvettikleri için mecbur bende onlarla inmek durumda kaldım. Ben sadece fotoğraf çekiyordum ve onların gözünde sadece bir fotoğrafcıydım. Tırmanışı tamamlayanlar çok sevinçlilerdi bende artık dayanamadım sordum" Neden bu kadar seviniyorsunuz. " diye. Hep bir ağızdan " bu zirveye ulaşan ilk biz olduk bu büyük bir olay herkes bizi konuşacak " dediler. Hepsinin ahmak olduğunu bu cevapla onayladım hiçbir soru işareti kalmadı kafamda. İniş tamamlandığında onlara ilk çıkanın fotoğrafını hediye ettim. Sonra bir daha haber almadım, almakta istemiyordum aslında. 

Keyfimi kaçırdılar gene bak. Miskinin seyir defterinde bir daha çay dökülmemeli bu olay çok keyifsiz. Kendime yeni bir yer bulmalıyım yeni yerler keşfetmeliyim. 

Hiç yorum yok: