5 Aralık 2010 Pazar

Ah şu havalar...

Dengesizlik diz boyu. Dün neydik bugün ne olduk. Dün hafif bir lodos ve beraberinde ılıman bir hava. Bugün poyrazın getirdiği ayaz. Ayazda kalmış bir yürek. Hepsinin ortasında kalan da ben.

Dün de eksikti, bugün yine eksik. Hava bu kadar değişirken. Benim havamda bir değişiklik yine yok. Eksik bir şey var havada. Arıyorum umarsızca. Kalkıyorum oturduğum yerden. Çıkıyorum dışarı aramaya devam ediyorum. İniyorum rıhtıma. Çıkıyorum modaya. Arıyorum.

Herkesin havasında bir değişiklik var düne göre. Kimisi beresini takmış kafasına. Kimisi de takmış sevgilisini koluna. Bir şekilde ısıtıyorlar üşüyen bedenleri. Ben yine kendi havamdayım.

Sıcak ?
Hayır
Soğuk ?
Hayır

Hiç biri değil eksik bir şey var benim havamda. Deniz kokusu geliyor burnuma. Buldum diyorum koşuyorum kıyaya. Deniz kokusu mu martıların çığlıkları mı eksikti havamda. Yok yok bunlarda tamam. Devam ediyorum aramaya " Bulsam " diyorum. Düşündükçe " Bulsam, hemen tamamlarım. O zaman mutlu bir şekilde evime dönebilirim. " diyorum.

Oturuyorum soğuğa aldırış etmeden bir çay bahçesine. Çayım geliyor. Derken kulaklığımdan fısıldıyor Ezginin günlüğü. Eksik bir şey mi var. Çayım sigaram her şeyim tamam. " Eksik bir şey var" diyorum.

Sonunda buluyorum. Bulmuş olmanın verdiği tebessüm yüzüme yansıyor. Sevgilin kokusu eksik gelmiyor burnuma. Havamda aşkın eksiliğin buluyorum. "Sorun belliyse çözümde vardır elbet." diyorum ve tekrar aramaya başlıyorum. O sırada tekrar fısıldıyor kulaklığımdan Ezginin günlüğü." Aşkı arama çıkagelir gecelerin peşine takılır". Söz dinlemeyen bir çocuk olsam da. Vazgeçiyorum aramaktan. Geceleri bekliyorum artık. Peşinde neyi getirecek bana ya da neleri götürecek benden.

Neyleyeyim sevgilin kokusunu bana getirmeyen havayı ister sıcak olsun ister buz kessin.

5 yorum:

Aynadaki Aksim dedi ki...

Sevgili ile de mevsimler birbirine girer. Orta yollar çekingen sorularda kaybolur. Hiçbir şey net olmuyor Miskin ya da tamam. Emin ol hep bir eksiklik oluyor. Korkular, endişeler, her şeye rağmen gösterilen cesaret...

Dokundu bana yazın. Zaten özlem de dokunuyor bir yandan sol yanıma. İçimden bir ses 'tadını çıkar.' dese de bağlandığımda tadını çıkarmak ta yetmeyecek, biliyorum. Aşkın kapıları zorlaması da kimya bozucu, emin ol. Gün içinde defalarca 'Sıçtım!' diyorum kendi kendime.

Haftaya geldiğimde bolca başını ağrıtıcam, merak etme...

Yine içimi döktüm resmen yaaa...

Karōshi dedi ki...

miskin... sevgili de dert .. sevgi yoksa sevgiliyi neylesin insan.. saçmaladım biliyorum ama güzel olan bir şey var yani eksik olmayan.. insan sevgilisi olunca güzeş yazı yazamıyor.. ben sevgilim olunca yazamıyorum ya da.. dolayısıyla yazma tutkunu biri olarak, bazen cidden üzülüyorum sevgili'li olduğum zamanlarda.. Bitince ilişkim "oh be şimdi ne güzel yazarım.." diyorum.

P.S. BU konuda ciddiyim.

Bu yazıyı hakikatten çok sevdim bu arada.

Karōshi dedi ki...

güzel tabii güzeş.. değil:)

miskin dedi ki...

@ aksim sana bir sonraki yazıda gereken cevabı vereceğim bu değerli yorum için

@ Zuihitsu Hep bir eksikliğin var olduğu tartışılmaz. Evet olsa da dert olmasa da. Ama eksik bir şey var.

Aynadaki Aksim dedi ki...

Hemen, meşhur düzeltmelerinden birini yapmış Zui. :) Huşu içinde yarıldım pc başında ikinci yorumunu okuyunca. Çok tanıdık geldi bana. :)