8 Ocak 2011 Cumartesi

Kapalı Çarşı (Mim)

Orta okul sıralarında genç bir Türkçe öğretmeni belirdi sınıfın kapısında. Güzel alımlı bakımlı genç bir öğretmen. Meslek hayatına yeni başlamış ve bir o kadar idealist biri.Mozart'ı, Beethoven'ı telaffuz edemezken onunla uyumayı öğreten bir öğretmen. Birde şiiri seven şiire değer veren bir insan. Bizlere şiir defteri yazdırmıştı. Sevdiğimiz beğendiğimiz şiirleri o defterde toplayacaktık. Ben yine bir ödev havasında işe koyuldum defterimi düzenledim renkli kalemlerle çeşitli şiirler yazdım. İlerleyen haftalarda bir teneffüs sırasında hiç huyum olmamasına rağmen "Hocam bize tutturduğunuz defterleri kontrol etmeyecek misiniz" diye soruverdim. Ama heyecanla yazardım hep beğenecek hocam kesin bunu diye kasmışımdır da. Hocam bana şunu dedi sorumun cevabı olarak: " O defterler ödev değil miskinciğim onlar sizin şiir defterleriniz onları kontrol etmeyeceğim istediğinizi yazabilirsiniz, isterseniz de yazmazsınız. Yazdıklarınızı göstermek isterseniz bakarım tabi ki " dedi. Bunu duyunca sevindim ve eve gittiğimde daha güzel yazmaya çalıştım şiir kitapları edinmek istedim. Daha sonra bizden hangi şiirleri ezbere bildiğimizi ve yıl sonunda en az 3 şiir okumamız gerektiğini söylemişti. Ben de bunu üstüne o edinmek istediğim şiir kitabını sınıfın kütüphanesinden aldım.

Orhan Veli Kanık, Bütün Şiirleri bir hafta bile sürmeden hepsini okudum ama çoğunu anlamadım. Tekrar okudum tekrar anlamadım. En anlamadıklarımı defterime yazdım ve kitabı geri verdim. Yıl sonu geldiğinde benden şiir okumamı isteyen hocama " Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilir misin, / Sandık odalarında; / Seninde çamaşırların öyle kokar işte."  şeklinde başlayıp devam eden bir Orhan Veli şiiri okudum. Kapalı çarşı idi şiirin başlığı ve sonunda "kapalı çarşı, kapalı kutu" diyordu. Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar diye sorguladım uzun zaman. Artık biliyorum o kokuyu.

Üçüncü şiirimi de okuduktan sonra " bir şiir daha okuyacağım ama çok kısa " diyerek izin aldım. Şiirin ne olduğunu sorunca " Ahmetler " dedim. Gülümsedi ve oku bakalım dedi. Okudum şiirimi ve yerime oturdum. Sözlü notuma 5 verdiğini söyledi hocam. Sevindim, çok sevindim. Ama yine anlamadım Ahmetleri.

Şimdi anlayacak gibi oluyorum;


Ahmetler
 
Kimimiz Ahmet Bey,
Kimimiz Ahmet Efendi;
Ya Ahmet Ağayla Ahmet Beyfendi?



Yine de çokda anlamış değilim. 


Pek fazla önemi olmayan ama önemli gibi hissettiren Dip Not: “Okuma serüveninizde unutamadığınız, hayatınızın bir dönemine, özellikle de çocukluğunuz ve ilkgençliğinizin hayal dünyasının oluşumuna etki eden yazar kim? Hangi kitabı elinize aldığınızda döner gidersiniz o günlere?” Sevgili Aynadaki Aksim bize bu mimi paslamış bizde yazdık o kadar şimdi paslamam lazım ama Aksim grubu komple mimlemiş hatta gerek yok nasıl olsa mimlisiniz diye dalga bile geçmiş . E o zaman bende tüm takipcilerim bu mimi üzerlerine almalarını istiyorum.

3 yorum:

Aynadaki Aksim dedi ki...

Öğretmeninle tanışmak istiyorum nokta.

Karōshi dedi ki...

miskin'cim en güzel yazılarından biri daha gelmiş:) çok keyifle okudum.. anlamadın mı sence.. bence anlamışsın:) ama anlamadım deyince daha bir anlayasın geliyor sanki:) Ahmet :

miskin dedi ki...

@Aksim

Vefasız bir öğrenciyim bilirsin


@Karöshi

İşte bu da anladığım fakat anlamak istemediğim bir şey :)