11 Ekim 2011 Salı

Varlık / Yokluk

        Hiç bir şey varken yok, yokken de var olamaz. Eğer yok olan varoluyor, varolan da yok oluyorsa. Biz bu duruma "Yok ya" diyebiliriz. Ayrıca " okuyom ben yaaa " da diyebiliriz.
       Sevgili hiç kullanılmayan fakat kalemlikte duran eski kalemler. Sizler bunca yazdığınız sayfalardan sonra orada kendinizi terk edilmiş hissediyorsanız yanılıyorsunuz. Sizleri düşünen biri hep vardır. Var olacaktır ya da zaten hiç olmamıştır. O yüzden derde, tasaya, eleme, kedere boğulup kendinizi üzmenin anlamı yok. Panik atak ve alkolizm ile sonuçlanabilecek bu tarz davranışlardan şiddetle kaçının. Ben üzerime düşeni yapıp sizi uyarayım da siz yine bildiğinizi yapın. Ancak sizinle bu şekilde anlaşabileceğimin farkındayım.
        Anlaştığımıza göre sevgili yitik dostlarım. Size gönül ferahlığı ile derdimi anlatabilirim. Yani en azından ben öyle hissediyorum. Sizi bilemem.
        Yağmurlu bir günde ayrıldık. Islanırken veda ettik o zamandan beri her yağmur yağdığında aklımdasın diye bir klişe ile sizi üzmek istemem. Yağmura gerek yok zaten hep aklımdasın. Hani ben seni bir çiçeğin açışı, yağmurun yağması ya da bir mevsimin geçişi gibi kısa zaman dilimlerinde hatırlayacak olsam şimdiye unuturdum. O geri kalan zamanımda. Unutmak acı verici ama daha kötüsü unutulmak ya da hiç olmamak. Yoksan zaten yoksundur. Var olmak ise kaybetmek ya da kavuşamamak gibi sonlara gebedir her zaman.
       "Bir sen vardın bir de rüzgar her şeyimdin bir zamanlar" diyor şair ve devam ediyor " Senden sonra ben de bittim, her yanım sen gözümde yaşlar". Var olmanın verdiği dayanılmaz ızdırap ile şair "bittim" derken yok olmayı istiyor. Fakat bunu başaramadığı için bunları yazıyor.
        Sevgili kafası kemirilmiş tahta dostum sen bunlara şahit oluyorsun. Açıkcası senin yerinde olmak istemezdim. Beni kırıcı buluyor olabilirsin ama gerçekten seninki çekilecek çile değil.
       Kahvemi yudumlarken arada yıldızları görüyorum biri var çok parlak adı ne bilmiyorum. Zaten hiç anlamazdım bu yıldızlardan küçük cezve gibi olan vardı. Sahi o neydi ya?

2 yorum:

Karōshi dedi ki...

Gene formunda bir yazı yazmışsın. Kendinle ya da hayatla dalga geçmediğin bir yazı yazsana bir de.. Satır aralarını ben anlıyorum anlamasına da, stil olarak öyle bir yazıyı nasıl yazardın merak ediyorum ..

miskin dedi ki...

ben de merak ediyorum açıkcası bazen öyle bir şey yazmak için başına geçiyorum fakat sonunda görüyorum ki böyle bir yazı çıkıyor.